Paslanmaz çelik tarihte 1800’lü yıllardan itibaren üzerinde çalışılan bir konu olmuÅŸtur. Fakat çalışmaların baÅŸladığı ilk zamanlarda elde edilen düÅŸük karbonlu ve yüksek kromlu paslanmaz çeliklerin kırılganlıkları yüksek oldu. 1900’lü yılların başında ise paslanmaz çelik elde etme giriÅŸimleri hız kazanarak devam etti. Dünyanın farklı coÄŸrafyalarında araÅŸtırmacılar paslanmaz çelik elde etmek için çalışmalar yaptı. 1912 yılında Harry Brearly adında ki Ä°ngiliz metalürji uzmanı tüfek namlularını korozyondan korumaya yönelik çalışmalar yaparken bir paslanmaz çelik alaşımı keÅŸfetti.
Paslanmaz çelik, normal karbonlu çeliklerin korozyona(pas) karşı direncini arttırmak amacıyla; çelikle, baÅŸta Krom(Cr) olmak üzere çeÅŸitli elementlerin alaşımlandırılmasıyla elde edilen çeliktir. Paslanmaz çeliklerde alaşımın içinde bulunan krom, havayla tepkimeye girerek çelik yüzeyinde gözle görünmeyecek çok ince bir katman oluÅŸturur. Bu katman asıl metalin oksijenle tepkimeye girerek paslanmasını önler. Aynı zamanda çeliÄŸin lekenlenmesine de engel olur. Bu katman “pasif film” olarak adlandırılır.
Paslanmaz çeliklerin korozyon direnci kazanması için, alaşımın içeriÄŸinde en az %12 krom bulunması gerekir. Kromun yanında paslanmaz çelik; nikel, niyobyum, titanyum, molibden gibi farklı elementlerde içerir. Paslanmaz çelikler içeriÄŸinde bulunan elementlerin oranına ve gördükleri ısıl iÅŸlemlere baÄŸlı olarak 3 ana baÅŸlık altında incelenebilirler: Ferritik paslanmaz çelikler, martenzitik paslanmaz çelikler, ostenitik paslanmaz çelikler.